Gençler didişme değil çözüm istiyor

 Genç Bakış’ta önceki gece, siyasi, sosyal, askeri ve ekonomik boyutlarıyla terör ve terörle mücadele tartışıldı.

Işık Üniversitesi’nde gerçekleşen programda, gençlerin teröre karşı sakin, kararlı ve bilinçli tepkileri dikkat çekti.

Öğrenciler, terör konusunun partiler üstü bir konumda ele alınmasını ve terör konusunun hiç kimse tarafından istismar edilmemesini istediler.

Özellikle istihbarata yönelik yapılanmanın ve zafiyetin dile getirildiği programda, en dikkat çeken konu, terörün dışarıdan desteklendiğine yönelik tespitlerdi.

İşte sabah dek süren Genç Bakış’tan satır başları:

Sadettin TANTAN (Eski İçişleri Bakanı)

-  Bu şekilde devam edersek 40 yıl daha terörle iç içe yaşarız.

-  1999 yılında dağılmak üzere olan bir örgüt, bugün devletle taraf olarak masaya oturan 25-30 milyar dolarlık servete ulaşan bir yapı haline geldi.

-  Gece Gündüz barışın deniyor. Kimle barışalım? Karşımızda başkaları tarafından kullanılan organize bir suç örgütü var.

-  Halktan başka kimse terörün önünde duramaz. Peki, halk nerde? Türk halkı, bilgisizliğe itildiği için kendi geleceğine karar veremiyor. İradesini teslim ettikten sonra takibini yapmıyor.

-  Siz gerçek bilgileri halkla bütünleştirmezseniz otomatik olarak ülkenizi sahiplenemezsiniz.

-  Türkiye’de terörle mücadele edecek hukuk araçları yok. Türk hukuk sistemi önleyici tedbirler bakımından bomboş. MİT dahil teknik kullanım yetkisi yok. Amerika ve Avrupa Birliği ülkelerine bakıyorsunuz istihbarat teşkilatları çok geniş yetkilerle donatılmış. Bu ülkeler istihbarat teşkilatları üzerine inşa edilmiştir. Türkiye’de mali, ticari, kamu ekonomisi istihbarat teşkilatları var mı, yok. Zaten MİT’in hukuki ve kurumsal durumu belli, kolluk kuvvetlerinin istihbarat teşkilatları belli. Ama bizim hiçbir altyapımız yok.

-  Asma kesme ile bu iş çözülmez. Birincisi halk bilinçlendirilecek. İkincisi istihbarat ve sivil savunma yapısı güçlendirilecek. Türkiye terörle mücadele hukuk zemininde yapılacak. Hukuksuzluğa asla prim verilmeyecek.

-  Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin gücü kendi menfaatlerine halel gelmesini istemeyen irade sahipleri tarafından ayaklar altına aldırılıyor. Türkiye tamamen hem siyaseten, hem ekonomik ve hem de güvenlik açısından esir alınmış vaziyette.

-  Wikileaks belgeleri 21. yüzyılın tehdit aracı gibi kullanıldı. Bizim gibi ülkeler tehdit edildi.

-  Adalet ve Kalkınma Partisi 2002 yılından beri kafamıza vura vura ben PKK ile mücadele edemem, edersem iktidarda kalamam diyor. Kimse buna karşı bir şey demiyor, diyemiyor. Beklerdim ki Meclis’te CHP ve MHP Genel Başkanları birlikte oturup siyasi kimliklerimizi attık milli kimlikle buradayız ülkeyi sahipleniyoruz desinler. Çünkü bugün PKK ile mücadele edecek

kuvvetler arkasında halkı görmek istiyor.

Prof. Süheyl BATUM (CHP Eskişehir Milletvekili)

-  Ankara’da, Meclis şu anda sizlerden farklı bir şey yapabilecek durumda değil.

-  80 öncesinde günde 20-25 genç ölüyordu. Biz hiç bu silahlar nerden geliyor diye sormazdık. Sonra bir gün Uğur Mumcu sormaya başladı. Onu da ortadan kaldırdılar. Şimdi sizin bunları sormanız gerek. Siz soruları sormaya başladığınız gün biz parlamentoda daha güçlü olacağız.

-  Bu terörün arkasında küresel sermaye ve bölgedeki planları nedeniyle açık olarak Amerika var. Türkiye bunu bilecek ve bu beladan kurtulacak.

-  Nasıl oluyor da bu ülkede bir Cumhurbaşkanı 2 yıl önce Habur’dan sonra “Çok güzel günler göreceğiz” derken 2 yıl sonra bugün “İntikam alacağız” diyor. Devlet intikam alır mı?

-  Bugün yargılanan askerlerin biri bana 3 yıl önce bir mektup yazdı. Mektubunda “Benimle ilgili olay ben Güneydoğu’da görevliyken başladı. Biz Çekiç Güç’ün orada helikopterlerle PKK’ya yardım ettiğini gördük, bunu Genelkurmaz’a bildirdik. Genelkurmay örtbas etti” diyordu. Bu asker orada kurşun yedi, felç oldu. Sonra Ergenekon’da ilk içeri alınanlardan biri oldu.

-  CHP uzlaşmıyor diye düşünmeyin biz sadece birileri istiyor diye, bile bile, göstere göstere Türk Ordusu’nu bu duruma düşürenlerle uzlaşmayız. Uzlaşmamamız lazım. Atatürk de dur ben biraz İngilizlerle uzlaşayım da ülkeyi kurtarayım demedi.

Prof. Emre ALKİN (Kemerburgaz Ünv. öğr. üyesi./ Ekonomist)

-  Terör bir gecede çözülecek bir iş değil.

-  Terör, artık büyük bir orduyu içine katmadan bir ülkeyi meşgul etmenin en kolay yolu oldu. Bir ülke büyümeye ve bölgede güç olmaya başladıysa gayri nizamı harp yöntemleri devreye sokuluyor. Bu memleket meşgul edilmeye çalışılıyor.

-  Vergilerin artması terörün çok hoşuna gidiyor. Çünkü kaçakçılık artıyor.

-  Siz ne kadar vergilerle sıkıştırır kamu harcaması yaparsanız vatandaş cebindeki para azaldığı için ahlakı, daha da kötüsü devleti sorgulamaya başlar. Terör de bu psikolojik durumdan memnun olur. Vatandaş bu hale gelmişse suçlu vatandaş değil ve suçluyu bulmaya da vakit yok.

-  Sorun şu ki; devlete yanlış politikalar uygulatacak ve milleti fakrı zaruret içine düşürecek oyunlar oynayanlar var ve biz bunu kanıyoruz.

-  Yapılması gerekenlerin tamamı yapılmıyor. Silahlı güç, politik, iktisadi ve sosyal güce aynı anda kullanılmıyor ki hiç. Hepsi yarım yarım kullanılıyor.

Özetin özeti: Teröre karşı müthiş bir duyarlılık oluştu. Umarız bir süre sonra bu acı ve duyarlılık da unutulup gitmez...

YORUM EKLE