Yeni Volkswagen Beetle:İlk Sürüş İzlenimi

Yeni Volkswagen Beetle, namı diğer kaplumbağa firmanın bu modelde piyasaya 1938’den bu yana sürdüğü tamamen yeni üçüncü versiyon.

Yeni Volkswagen Beetle:İlk Sürüş İzlenimi

     Yeni Beetle Golf Mk6 şasisinde temellendirilmiş. Her ne kadar olaya teknik açıdan yaklaşıldığında temel alınan Mk6 çok daha önde olsa da, Beetle her zaman kalbini mantığından önde tutanların otomobili olmuştur.



    Birçok insanın da hatırlayacağı gibi Volkswagen çok uzun yıllar sonra Beetle modelini tamamen yenileyerek ve 1998’de piyasaya sürmüştü.







     Dünya çapında bir milyondan fazla satılan yeni Beetle satış rakamları olarak tatminkâr sonuçlar elde etse de, ne kullananları, ne de firmayı tam olarak tatmin edemedi ve üretimine 2010 yılında son verildi. Ne yazık ki ilk girişim, tüm dünyadan otomobil tutkunlarının ortak rüyasını gerçekleştirmek yerine daha çok kadınlar tarafından tercih edilen küçük bir araba yaratmaktan öteye gidemedi. Buradan da anlıyoruz ki Volkswagen Beetle’a biraz peri tozu serpmek lazım. O sadece bir otomobil değil. Hiçbir zaman sadece bir otomobil olmadı.


     Bu sürümün sonrasında ise Volkswagen pes etmek yerine efsanesini sürdürmek için inatla çabalamayı sürdürdü ve köklerini gelecek ve günümüzle birleştiren çok daha agresif, bir o kadar da duygusal bir tasarımla yollara geri döndü. Volkswagen Beetle artık yeniden gördüğünüzde sarılmak isteyeceğiniz, yoldayken şeklini ya da beygir gücünü düşünmeden gazına yüklenmekten kendinizi alamadığınız bir otomobil. Aranan Peri tozu bu kez bulunmuş görünüyor.


     Dış tasarıma bakılacak olursa, Beetle’ın büyüdüğünü ve daha net hatlarla köklerine selam çakarken, günümüz tasarım gerekliliklerini de unutmadığını görüyoruz. Tasarımda baştan bir yaratıma gidilemeyeceğinden Volkswagen mevcut tasarımı kusursuzlaştırma yoluna gitmiş. Bence başarmışlar da. Arabaya bindiğinize sizi uzun zamandır görmediğiniz kadar yüksek bir ön konsol ve nostaljik, aynı zamanda eşsiz torpido gözü karşılıyor.





     Test sırasında kullandığımız 1.4 litre TSi motor 160 ps güç üretiyordu. 1.2 TSi ve 1.6 TDi versiyonları da ülkemizde mevcut olan yeni Beetle’ın en ‘seksi’ motor seçeneği ise elbette test sırasında kullandığımız 1.4 litre TSI motorlu versiyon.  0-100 km hızlanması gerçekten de 8.3s olan bu motor sürüş esnasında en agresif taleplere bile sorunsuz cevap verirken, arabanın yapısal özellikleri nedeniyle de performansınızı olduğundan dahi fazla hissediyorsunuz. Sonuç? Sınırsız mutluluk.


     Volkswagen’in artık rüştünü çoktan ispat etmiş DSG otomatik şanzımanıyla vites geçişleri hem ruhlu, hem de sarsıntısız ve her zaman doğru devirlerde gerçekleşiyor. Arabanın ECO ve Sport modları arasındaki performans ve sürüş özellikleri ise çok belirgin. Her iki modda da ruh halinize göre çok keyif almanız mümkün. 1973 model bir Beetle ile uzun zaman geçirmiş bir eski Beetle sahibi olarak şunu söyleyebilirim ki Beetle her zaman bir parça agresif kullanımı ve yüksek devri seven bir arabadır. Yeni versiyonda bu özelliğin teknik olarak olmasa da hissiyat olarak genetiğine işlemesi beni ayrıca mutlu etti.


     Ülkemizde vergi sistemi yüzünden muhtemelen bulunmayan 2.0 litre TDI motor seçeneği yurtdışında bulunabilen yeni Beetle’ın mevcut 3 motor seçeneği ülke koşulları açısından her açıdan tatminkâr bir seçim aralığı sunuyor.


     Yakıt tüketimi noktasında da boş ağırlığı 1373 kg olan yeni Beetle’ımız oldukça tatminkârdı ve şahir içi-uzun yol ortalaması olarak 6.8 litre gibi bir ortalama değere rahatça ulaştık. Uzun yolda ise sakin tepkilerle yakıt tüketimini 5.5 litre gibi değerlerde tutmak mümkün fakat biraz çaba ve dikkat gerektiriyor.


     



     Sürüş özellikleri olarak her ne kadar temel alındığı Golf’ün konfor ve stabilitesinden uzak olsa da, Beetle otoban ve şehir yollarında alışılmış Volkswagen sürüş kalitesine sahip. Yine de bozuk yollar ve ani yön değişimlerinde biraz fazla hareketli ve aksiyona gebe.


     Direksiyonda ise yeni bir elektromekanik düzenleme mevcut ve direksiyon oldukça ağır. Buna rağmen arabanın refleksleri oldukça hızlı ve çevik. Direksiyonun ağırlığı biraz suni, bu nedenle sportif bir his katıyor olsa da arabayla aranızdaki iletişimi biraz gölgeliyor gibi.


     Yeni jenerasyonda daha yüksek ve geniş lastik kullanımı yol tutuş ve viraj kabiliyetini de önceki versiyona göre ciddi oranda arttırmış durumda. Ön tarafta çok noktadan bağlantılı süspansiyon kullanılırken, arkada torsiyon çubuğu kullanılmış fakat açıkçası araba normal yol koşullarında biraz sert süspansiyonlara sahip olmasına rağmen kullanıcı ve yolcusunu rahatsız etmiyor. Her özelliğinde yarattığı mutluluk hissinin psikolojik etkisi de var.


     Kabinde ise harika bir direksiyon, basit bir vites kolu, etkileyici bir parlak kromvari plastik ön konsol sizi karşılamakta. Uzun zamandır bu kadar etkileyici ve mizanpajı başarılı bir ön konsol görmediğimi söylemeliyim. Ne Mini, ne de şimdiye kadar kullandığım başka bir otomobilin ön konsolu geçmişi günümüzle bu kadar iyi bağlayamamıştı diyebilirim



.
   

      Önde oturanlar için mesafeler ve her şey gayet yolundayken, arkadakiler için aynı şeyi söylemek ise malesef biraz güç. Eğer 1.80 cm ve üzerinde kişiler öne oturuyorsa, arkadaki yolcuların iki büklüm olmaları kaçınılmaz bir sonuç olacaktır.


     310 litrelik bagaj arabanın hedef kitlesi, kökleri ve boyutları gözlendiğinde yeterli. Her noktada köklere atıf yapmamız sebebi ise Beetle’ın bağımsız bir araba gibi düşünülmemesi gerektiğine inanmam. Sonuç olarak ‘retro’ bir arabayla karşı karşıyayız ve atasının prensiplerine yeni teknolojilere sahip olsa da bağlı kalmalı. Zira Beetle’ı seven milyonlarca insan onu sahip oldukları kadar, sahip olmadıklarıyla da sevdi. O ruhu yaşamak, birkaç bavulu evde bırakmaktan hala daha büyük önem taşıyor.





     Sonuç olarak yeni Volkswagen Beetle sahip olduğu tarih içerisindeki geçmişinden kopmamasına rağmen en kendine güvenli dizayn olarak ön plana çıkıyor. Şurası gerçek ki yeni Beetle önceki jenerasyondan çok daha fazla erkek kullanıcıyı da baştan çıkaracak. Her eski Beetle sahibine tavsiyem ne yapın ne edin bu arabanın direksiyonuna birkez oturup eski günlerinizi hatırlayın. Yalnızca gaz pedalına eğilip baktığınızda bile, ne demek istediğimi çok iyi anlayacaksınız.


Teknik Özellikler:


Motor:


1390 cc, 4 silindir, 16v, TSi, 160 ps 5800 d/dak, 240 Nm 1550- 4100 d/dak




Performans :


207 km/s Maksimum hız, 8.3 sn 0-100 km/s hızlanma


Şanzıman :


7 ileri DSG, önden çekiş




Ortalama tüketim :


6.2 lt/100 km, 143 g/km CO2


Boş Ağırlık :


1373 kg




Güç/ağırlık oranı :


Ton başına 114 bg




Boyutlar U/G/Y :


4278 / 1808/ 1486 mm




Fiyatı:
33.800 Euro + 909.50 TL






Güncelleme Tarihi: 14 Haziran 2014, 02:01
YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER